-
1 yaka
yaka Kragen m; Knopfloch n (am Kragen); Ufer n; Seite f (des Ufers); MAR Segelrand m;yaka paça götürmek (gewaltsam) wegschleppen;-den yaka silkmek sich abwenden von D; schaudern bei;yakası açılmadık Ausdruck unfein, unanständig; nie gehört, ganz neu;-in yakasına yapışmak jemanden nicht loslassen; jemandem zusetzen mit;yakayı ele vermek gefasst werden;Anadolu (Rumeli) yakası die asiatische (europäische) Seite Istanbuls
См. также в других словарях:
yakası açılmadık — sf., ğı Duyulmamış, ayıp, çok ağır hakaret içeren (söz, sövgü veya açık saçık nükte) Bir yandan yakası açılmadık küfürler, bir yandan dedikodu ve türküler. B. R. Eyuboğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
açılmak — nsz 1) Açma işi yapılmak veya açma işine konu olmak Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz. Anayasa 2) Renk koyuluğunu yitirmek Perdenin rengi açıldı. 3) Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak Ateşi düşünce hasta açıldı. 4) e… … Çağatay Osmanlı Sözlük
evdeci — is., hlk. Çiftliklerde işçilere yemek hazırlayan aşçı Evdecinin karısı, yakası açılmadık laflarla bizi gülmekten kırar geçirirdi. O. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaka — is. 1) Giysilerin boyna gelen, boynu çeviren bölümü Paltosunun yakasını kaldırıp tenha caddeyi tutturdu. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Giysilerin boyna gelen bölümüne eklenen ve türlü biçimlerde olan parçası 3) Kıyı, kenar, taraf Sokağın karşı yakasına… … Çağatay Osmanlı Sözlük